Türkmenler bize çok dostça davrandılar ve bizi taksilerin kaltığı yere götürecek bir taksiye bindirdiler. Aslında otobüsle gitmeyi düşünüyorduk Amman'a ama bayramın ilk günü bugün, o yüzden hiç bir otobüs çalışmıyormuş. Tren yolculuğu sonrası akşamdan kalma gibiyiz. Taksilerin rayicinin 50 dolar olduğunu biliyoruz aslında ama 150 dolara başlayan pazarlığı 90 dolara kadar indirebiliyoruz; aşırı yorgunuz ve biran önce yola çıkmak istiyoruz.
3 saat süren yolun ardından Salahdin Otel'e ulaşıyoruz. İlk görüntü pek iç açıcı değil. Hemen 50 metre ötedeki Jordan Tower Hotel'e baktığımızda İngilizce konuşan sahibesinin yardımseverliği ve temizliğiyle hemen hemen aynı fiyata daha iyi bir otelde konaklama şansımız olduğunu görüyoruz ama Salahdin de bir gece konaklanamayacak kadar kötü değil. Önceden ödeme de yaptık zaten... Esyalarımızı odaya yerlestirip solugu Jordan Tower Hotel'de alıyoruz, kahvaltıda simit sunması çok hoş. Felaket açız. Otelin sahibesi kadın çok yardımsever ve ilgili. Masada bizimle oturup Ürdün gezi planımızloa ilgili konuşmaya dalıyor bizimle. Ne yazık ki az zamanda çok işler başarmaya çalışan bir planla yola çıktığımız için onun dediği süreleri dediği yerlere ayırmamız mümkün değil. Petra'da en az 2 gün kalmamız gerektiğini sylüyor, Lut Gölü'ne de en az bir tam gün ayırmak gerekiyormuş... Wadi Rum ve Akabe'yi de işin içine katacaksak 10 gün vaktimiz olmalıymış ama bizim sadece 3 günümüz var.
Sabah ilk işimiz çantalarımızı Jordan Tower Otel'e bırakıp Abdali'deki garajından Petra'ya kalkan Jettbus otobüslerine binmek oluyor. Başka firmalar da var ama en iyi Jettbus'mış. (Otobüs saatleri için: Jett) 6:30'da hareket edecek otobüs dolu neyse ki 6:40'a bir tane daha koymuşlar. Bilet 8 JD. 3:30 saatte Petra'dayız. Petra şimdiye kadar gördüğüm en pahalı giriş fiyatına sahip tarihi yer: Kişi başı 50 JD.
35 JD'ye Wadi Rum'a geçiyoruz. Önceden kalacağımız kampı ayarlamış olsaydık daha iyi olurdu tabii ama taksicinin bizi götürdüğü kampta konaklamak zorundayız. Wadi Rum çölün ortasındaki kamp yerlerinden oluşan bir yer. Birbirlerinden uzak aralıklarla bir çok kamp yeri var. Bizim gittiğimizde o akşam yerel halkın toplandığı Arap Gecesi varmış. Arapların eğlenmek konusunda çok da başarılı olamadıklarını anlıyorum bu eğlenceden. Zaten Ürdün gezisi boyunca dilime dolaşan Tamally Mahak'ı da çalamadılar bana... Çölde gece tahmin ettiğimizden bile daha soğuk. Bize verilen bir battaniye yetmiyor ve birer tane daha istiyoruz. Kat kat giyinmiş olmak da çok işe yaramıyor. Sabah kalkış 5:30. Çölde güneşin doğuşunu izlemeye gidiyoruz. Çölde kamyonetle 1 saat dolaşıyoruz. "Siq Lawrence" denilen kayanın üstüne oyulmuş tombiş suratlı Arabistanlı Lawrance suratını görmek eğlenceliydi. Bir daha gelirsek bu kayanın
Dönüş yolunda artık yorgunluk bizi hasta edecek düzeye ulaşmış durumda. Otele döndüğümüzde sabah çölde güneşi doğurmuş öğlen Kızıldeniz'de yüzmüş akşam Amman'da otele dönmüş birisinin yorgunluğuyla sızıyoruz. Siz siz olun Ürdün'e geniş bir zamanda gidin yoksa bizim gibi yollarda koşturup durursunuz.
Sabah kalkışımız 7:00. İş zamanı bile bu kadar çok erken kalkmamıştık ama Lut Gölü'nü (Dead Sea) görmek istiyoruz. Kahvaltı sonrası 8'de bir gece önce 45 JD'ye anlaştığımız taksici bizi kapıda bekliyor. 9'da Lut Gölü'ndeyiz. Su çok sıcak
Otele döndükten sonra rotamız yeniden Abdali'den geçiyor. Şam'a giden taksilere bineceğiz ve ertesi gün de Beyrut'a geçeceğiz...
Fotoğraf Listesi:
1- Petra'nın girişinde yürürken
2- Petra'da vadi boyunca yürürken
3- Petra'da meşhur hazine odası
4- Vadii Rum
5- Vadii Rum'daki kamp yerimiz
6- Lut Gölü'nde gazete okuyor gibiyken.
Önerilen Sayfalar:
- Mardin - Hasankeyf
- Tahran'da Bir Gün
- Beyrut'ta Gece ve Gündüz
- Hatay'ın lezzetleri
- Gaziantep'te günübirlik yeme-içme-gezme
- Şarm el Şeyh
- Pembe Marakeş'te İki Gün
- Fes'in Sarı Labirentleri ve Kısa Kazablanka Gezisi
dinceryazici79@gmail.com