Mardin - Hasankeyf - Gaziantep - Halep -Şam üzerinden Ürdün şeklinde geçen Ortadoğu turumuzun son durağına gitmek üzere Şam'da kaldığımız otelden sabah taksiyle 150 suri'ye Beyrut taksilerinin kalktığı garaja gidiyoruz. Şam'da hiç vakit geçirmiyoruz çünkü yorgunluk ve hastalık bizi enerjisiz düşürmüş durumda. Türkiye'ye döndüğümde acilde serum yemek zorunda kalacağımı daha bilmiyorum ama yediklerimizde hijyene dikkat etmemenin getirdiği bakteriyel bir durum hakim bedenime :)
Garajda bindiğimiz takside kişi başı 20 dolara anlaşıyoruz taksiciyle, bizim dışımızda bir Suriyeli daha var takside. Ama sanki o adam 20 dolardan az ödeyecek gibi geliyor bana. Ortadoğu'da her an kazıklandığınızı hissetmeniz çok normal...
3 saat sonra Beyrut'tayız. Otelimiz Hamra Street'teki Napoli Hotel. İki kişilik odaya gecelik 83 dolar ödüyoruz. Şimdiye kadar kaldıklarımız içinde en güzel otellerden biri, tek sorun tuvaletten gelen kötü koku.
Beyrut İstanbul'a çok benzeyen bir ambiyansa sahip. Hamra Street de şehrin merkezi noktalarından biri. Üzerinde bir çok Batılı markanın dükkan açtığı bu caddede yemek yiyecek bir dolu restoran ve cafe de mevcut. Hemen kendimizi cadde üzerindeki İtalyan restoranına atıyoruz. Fiyatlar İstiklal Caddesindeki norma bir cafenin %20 üzerinde gibi sanki.
Beyrut gece hayatını görmeden önce otelde 4-5 saat uyumak iyi geliyor bize. Akşam için Manot Street'e gitme niyetindeyiz ama şöförümüz bizi caydırıyor ve Gemmeyze'nin çok daha popüler bir yer olduğu konusunda bizi ikna ediyor. Haklı da, Gemmayze'deki mekanlar gayet iyi. Caz söyleyen bir grubun olduğu Lowie isimli mekandaki tek problem kapalı mekanda sigara içiliyor olması (sigara içenler Beyrut'ta rahat edebilirler). Tam bayram tatilinde olduğumuz için Beyrut'ta Türkçe konuşan bir çok kişi var, yan masamızda oturan iki kadın da bu gruba giriyor. Küçük mekanda tek boş yer olan bu masayı bizden önce tutmuş olan Tim'le paylaşıyoruz. Bir süre sonra sohbet başlıyor ve Tim'in Amerikalı bir uçak teknisyeni olduğunu öğreniyoruz. Yan masamızdaki kadınlar da Tim'le ilgili ve hemen Tim'le sohbete başlıyorlar. Gecenin sonunda kadınlar Tim'e beraber çıkmayı teklif ediyorlar Tim de bize soruyor aynı soruyu. Kadınlar bizim de geliyor olmamızdan çok rahatsızlar :) Neyse ki biz de çok hevesli değiliz bu grupla takılmaya, diğer mekanın girişinde Tim'e iyi eğlenceler dileyip bu 3 kişilik grubu kendi haline bırakıyoruz. Uyumuş olsak da yorgunluk had safhada. Otele dönüp pazar sabahına dinç kalkmak üzere gömülüyoruz yataklarımıza.
Ortadoğu turumuzun son günü Beyrut'ta pazar kahvaltısıyla başlıyor. Açık mekan bulmak çok zor Hamra Street'te. Kahvaltının ardından sahilde yürüyoruz, kadın erkek spor yapan bir dolu insan var sahil boyunca. sahil dediysem denizden 10'larca metre yukarıdaki Antalya falezleri gibi bir yer deniz kenarı... Sahildeki meşhur kayaların şekli gerçekten çok manidar. İstanbul gibi yükseltili bir şehir olan Beyrut'ta haritada kısacık görülen yollar dik yamaçlara dönüşebiliyor.
Ardından hedefimiz Jetta Mağaraları. Taksiciyle 70 dolara anlaşıyoruz bu gezi için. Size burada fotoğrafını yayınlayamıyorum bu mağaraların çünkü fotoğraf çekmek yasak ama Beyrut'a gelmişken görmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Üst kattaki mağara aşırı ferah bir ortama sahip sanki mağara değil de Orta Dünya'da gibiyiz. Değişik sarkıtlar içerisini hoş bir hale döndürmüş. Alt kattaki mağarada ise elektrikli botla geziyoruz. Dönüşte Downtown'da iniyoruz. Hepsi bir örnek turistik Fransız Restoranlarının olduğu Downtown'da meclis de var. Akşam Hamra Street'teki Hamra Cafe'deyiz. Ortadoğu gezisinin sonu geldi. Gecenin bir vakti uyanıp 25 dolara taksiyle havaalanına gidip uçağımıza biniyoruz. Sabiha Gökçen'e dönerken yorgunluk ve halsizlik iyice çöküyor üstümüze.
dinceryazici79@gmail.com
Fotoğraf Listesi:
1- Sahildeki meşhur kayalar
2- Gemmeyze
3- Lowie
4- Deniz feneri
5- Ve uçak
Önerilen sayfalar - Ortadoğu'dan gezi yazıları:
- Granada ve Al Hamra Sarayı - Avrupa'nın Batısında İslam Şaheseri - Günübirlik Halep Gezisi
- Koştura Koştura Ürdün
- Tahran'da Bir Gün
- Şarm el Şeyh
- Mardin - Hasankeyf
- Hatay'ın lezzetleri
- Gaziantep'te günübirlik yeme-içme-gezme
Garajda bindiğimiz takside kişi başı 20 dolara anlaşıyoruz taksiciyle, bizim dışımızda bir Suriyeli daha var takside. Ama sanki o adam 20 dolardan az ödeyecek gibi geliyor bana. Ortadoğu'da her an kazıklandığınızı hissetmeniz çok normal...
3 saat sonra Beyrut'tayız. Otelimiz Hamra Street'teki Napoli Hotel. İki kişilik odaya gecelik 83 dolar ödüyoruz. Şimdiye kadar kaldıklarımız içinde en güzel otellerden biri, tek sorun tuvaletten gelen kötü koku.
Beyrut İstanbul'a çok benzeyen bir ambiyansa sahip. Hamra Street de şehrin merkezi noktalarından biri. Üzerinde bir çok Batılı markanın dükkan açtığı bu caddede yemek yiyecek bir dolu restoran ve cafe de mevcut. Hemen kendimizi cadde üzerindeki İtalyan restoranına atıyoruz. Fiyatlar İstiklal Caddesindeki norma bir cafenin %20 üzerinde gibi sanki.
Beyrut gece hayatını görmeden önce otelde 4-5 saat uyumak iyi geliyor bize. Akşam için Manot Street'e gitme niyetindeyiz ama şöförümüz bizi caydırıyor ve Gemmeyze'nin çok daha popüler bir yer olduğu konusunda bizi ikna ediyor. Haklı da, Gemmayze'deki mekanlar gayet iyi. Caz söyleyen bir grubun olduğu Lowie isimli mekandaki tek problem kapalı mekanda sigara içiliyor olması (sigara içenler Beyrut'ta rahat edebilirler). Tam bayram tatilinde olduğumuz için Beyrut'ta Türkçe konuşan bir çok kişi var, yan masamızda oturan iki kadın da bu gruba giriyor. Küçük mekanda tek boş yer olan bu masayı bizden önce tutmuş olan Tim'le paylaşıyoruz. Bir süre sonra sohbet başlıyor ve Tim'in Amerikalı bir uçak teknisyeni olduğunu öğreniyoruz. Yan masamızdaki kadınlar da Tim'le ilgili ve hemen Tim'le sohbete başlıyorlar. Gecenin sonunda kadınlar Tim'e beraber çıkmayı teklif ediyorlar Tim de bize soruyor aynı soruyu. Kadınlar bizim de geliyor olmamızdan çok rahatsızlar :) Neyse ki biz de çok hevesli değiliz bu grupla takılmaya, diğer mekanın girişinde Tim'e iyi eğlenceler dileyip bu 3 kişilik grubu kendi haline bırakıyoruz. Uyumuş olsak da yorgunluk had safhada. Otele dönüp pazar sabahına dinç kalkmak üzere gömülüyoruz yataklarımıza.
Ortadoğu turumuzun son günü Beyrut'ta pazar kahvaltısıyla başlıyor. Açık mekan bulmak çok zor Hamra Street'te. Kahvaltının ardından sahilde yürüyoruz, kadın erkek spor yapan bir dolu insan var sahil boyunca. sahil dediysem denizden 10'larca metre yukarıdaki Antalya falezleri gibi bir yer deniz kenarı... Sahildeki meşhur kayaların şekli gerçekten çok manidar. İstanbul gibi yükseltili bir şehir olan Beyrut'ta haritada kısacık görülen yollar dik yamaçlara dönüşebiliyor.
Ardından hedefimiz Jetta Mağaraları. Taksiciyle 70 dolara anlaşıyoruz bu gezi için. Size burada fotoğrafını yayınlayamıyorum bu mağaraların çünkü fotoğraf çekmek yasak ama Beyrut'a gelmişken görmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Üst kattaki mağara aşırı ferah bir ortama sahip sanki mağara değil de Orta Dünya'da gibiyiz. Değişik sarkıtlar içerisini hoş bir hale döndürmüş. Alt kattaki mağarada ise elektrikli botla geziyoruz. Dönüşte Downtown'da iniyoruz. Hepsi bir örnek turistik Fransız Restoranlarının olduğu Downtown'da meclis de var. Akşam Hamra Street'teki Hamra Cafe'deyiz. Ortadoğu gezisinin sonu geldi. Gecenin bir vakti uyanıp 25 dolara taksiyle havaalanına gidip uçağımıza biniyoruz. Sabiha Gökçen'e dönerken yorgunluk ve halsizlik iyice çöküyor üstümüze.
dinceryazici79@gmail.com
Fotoğraf Listesi:
1- Sahildeki meşhur kayalar
2- Gemmeyze
3- Lowie
4- Deniz feneri
5- Ve uçak
Önerilen sayfalar - Ortadoğu'dan gezi yazıları:
- Granada ve Al Hamra Sarayı - Avrupa'nın Batısında İslam Şaheseri - Günübirlik Halep Gezisi
- Koştura Koştura Ürdün
- Tahran'da Bir Gün
- Şarm el Şeyh
- Mardin - Hasankeyf
- Hatay'ın lezzetleri
- Gaziantep'te günübirlik yeme-içme-gezme
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder