Sabah erken saatte terk ediyorum Viyana'daki hostelimi. Bir günlüğüne de olsa yeni durağım Bratislava'ya doğru nehirden yolculuğumun başlangıç yeri Schwedenplatz. Dün biletimi aldığım 9'daki sefer için 8:30'da Schwedenplatz'da olmam söylendi lakin 8:50 gibi anca varabiliyorum ve bir sorun çıkmadan içerdeyim. Katamaranın güzel yerleri kapılmış. Ön sıralar ve üst kat daha pahalı, normal bilet tek yön 33€.
Tuna boyunca dizilmiş ağaçlar arasındaki balıkçı kulubelerini izleye izleye gidiyoruz Bratislava'ya. İnişte, bir gece konaklayacağım Blues Hostel yaklaşık 1 km. yürüme mesafesinde. Biraz erken gelmişim, odalar 2 gibi hazır oluyormuş. Çantamı orada bırakıp resepsiyondaki sevimli kızımızın tarifleri ve verdiği haritayla başlıyorum Bratislava'yı dolaşmaya. Sadece bir günüm ve karşımda ufak bir şehir var. Nüfusu 500.000 bile değil ve gezilecek yerleri eski şehir denilen yerle sınırlı. Elbette vakti olanlar için başka gezilecek yerleri de varmış lakin şimdilik bu kadarı yeter bana.
Bratislava'ya büyük umutlarla gelenler hayal kırıklığı yaşayabilir ancak benim gibi yapar beklentilerinizi düşük tutarsanız gayet keyifli bir şehirle karşılaşırsınız.
Size burada göreceğiniz yapıların listesini vermeyeyim, şehre varınca elinize geçecek herhangi bir haritada işaretli zaten bunlar. Ancak özellikle kaleye çıkmadan önce ziyaret ettiğim Mavi Kilise'den bahsetmeden geçemeyeceğim. 1900'lerin başında yapılmış bu açık mavi renkli kilise sadece diğer dini yapıların o karanlık halini yansıtmayan farklı rengiyle değil aynı zamanda o nazik üslubuyla da tıpkı Bratislava gibi 'bağırmadan, kendini övmeden konuşup sizi kendisine hayran bırakıyor'. Ayrıca sanki yan tarafında bir de pembe kilise varmış da kız ve erkek bebeklerin vaftiz törenleri ayrı ayrı kiliselerde yapılırmış izlenimi yarattı bende...
Onun dışında önce sahilinde yürüyüp sonra şehrin merkez meydanına ulaşıp ara sokaklarını dolaşmak, komik heykelleri ve güzel binalarının tadını çıkarmak benim hızlı adımlarımla 2,5 saat sürdü.
Akşam olup gece karanlığı çökerken pazar gecesi olmasından mı bilmem sokaklar boşalıyor. Bir de gece gözüyle sokaklarını arşınlayıp hostelime dönüyorum. Hostelin resepsiyon-bar kısmında oturup içmek keyifli. Bu kapsamda Blues Hostel tercih edilesi bir mekan. Ancak geceleri biraz gürültülü olduğunu belirteyim. Hemen yandan geçen trenin ya da 3 odalı dairenin diğer odalarının gürültüsü uykunuzu bölebilir... Onun dışında temiz ve ucuz bir yer.
Sabah kalkıp tren istasyonuna yollanıyorum. Dönüş Viyana'ya trenle. Hostelden yürüyerek 15-20 dakikalık mesafedeki Tren Garından 11€'ya Viyana tren bileti alınabiliyor. Saatte bir sanırım 46 geçelerde hareket eden (yine de kontrol edin derim) trenden 1 saat 10 dakika sonra Simmering'de inip metro aktarmasıyla Viyana merkeze ulaşıyorum. Çok da uzakta olmayacak Budapeşte gezisine kadar Orta Avrupa'ya veda etme vakti...
Önerilen Sayfalar:
* Budapeşte'de 3 Gün
* Şirin Çek Kasabası Olomouc
* Viyana Doğa Tarihi Müzesi - Naturhistorisches Museum Wien
* Çek Cumhuriyeti'nin Çok Bilinmeyen Şehri Brno
* Viyana Gezi Yazısı
Fotoğraf Listesi:
1- Şehri gezerken karşınıza çıkacak tarihi yapılardan Miachael's Gate
2- Mavi Kilise
3- Başka örneklerine de denk geleceğiniz komik heykellerden biri olan Cumil
4- Kaleye çıkan merdivenler
5- Ekmek içinde servis edilen sarmısaklı çorba
dinceryazici79@gmail.com
Sevgili Pilotum,
YanıtlaSilMavi bir gece ve nice mavi yolculuklar diliyorum..Sevgilerimle..Efsun