1 Kasım 2013 Cuma

Yeldeğirmeni'nde Neler Oluyor?

(Tırnak içine alıp, Gezi Parkı süreci sonrası olaylarla bağlantılı gördüklerimi 'Gezi' Yazıları olarak sunuyorum:)




'Gezi' sürecinden sonra Türkiye'nin her yerinde değişik deneyimler yaşıyoruz. Şimdiye kadar yaşanmamış bir şekilde mücadeleyi tatmış değişik kesimler, bir araya gelince neler olabileceğini gördüklerinden her seferinde farklı yollarla kararlılıklarını dile getiriyorlar.

Eylül ayında bir gece evinin önündeki merdivenleri gökkuşağı renklerine boyayan emekli bir mühendis tüm Türkiye çapına yayılacak bir eylem silsilesini ateşleyeceğini bilmiyordu elbette. Sırf mahallesini güzelleştirmek için bir kaç arkadaşıyla geceli gündüzlü uğraşıp boyadığı merdivenler belediye ekiplerince bir gecede griye döndürülünce tüm Türkiye'de yüzlerce merdiven gökkuşağı renklerine boyanmaya başladı. Eylül ayı böyle renkli geçti işte. Bir yandan da değişik şehir ve semtlerin parklarında bir araya gelen insanlar Forum'lar düzenleyip ortak eylemler düzenlemenin yollarını tartışıyorlardı. Bunların en aktiflerinden birini Kadıköy'de Yoğurtçu Parkı'nda görüyorduk. İşte Ekim ayının sonlarında bir sonbahar günü Kadıköy'e ama bu sefer Yeldeğirmeni'ne geçtim. Malum havalar soğurken parklarda toplanma imkanı azalınca, şairin de dediği gibi, "kapalı mekanlarda sevişmeyi öğütlüyordu radyolar".

Yeldeğirmeni, Kadıköy'ün kendine has semtlerinden biri olarak soğuk havalara karşı yeni bir tecrübeyi hayata geçiriyordu: İşgal Evi. Her türlü işimize gelen konuda örnek aldığımız Avrupa'da çok yaygın olan bu konsept, Türkiye'de ilk kez kamu yararına deneniyor. Mahallede 15 yıldır inşaat olarak duran binayı işgal edip mahalleli yararına kullanmaya başlayan halk, kapalı mekan ihtiyacını bu şekilde çözmüş. Don Kişot Kültür Evi işte böyle hayata geçmiş. Geçen hafta açılışı yapılacağı sırada polis baskınıyla karşılaşan evin şimdilik gördüğüm kadarıyla iki katının camları takılmış ve bina mahallelinin ortak amaçları için kullanılmaya başlamış. İçinde neler olacağına zaman içinde mahalleli karar verecek. Bu sürecin nerelere varacağını da hepimiz zaman içinde göreceğiz.

Yeldeğirmeni bu yaz aynı zamanda başka bir etkinliğe de ev sahipliği yaptı: Uluslararası Duvar Sanatı Festivali. Kadıköy Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen festivalde yurtiçi ve yurtdışından sanatçılar binaların boş dış yüzeylerini boyadılar. Bu resimler de ne zamandır görmek istediğim işlerdi. Bu gidişimde onları da görme şansım oldu. Boş duvarların böylesine başarılı işler için tuval haline getirilmesi semti daha da güzelleştirmiş. Bu arada Kadıköy her zaman sevdiğim bir yer olsa da Yeldeğirmeni kısmı ayrıca çok hoşuma gitti. Tarihi binalar, atölyeler, birbirinden hoş binalar... Ayrıca ortam henüz zenginler tarafından da fethedilmemiş durumda ki bu da yaşanılırlığı arttırmış, mahallenin dokusunu ciks kafeler ve restoranlarla bozmamış.

Bir günümü geçirdiğim semtte kiliseler, hoş sokaklar, duvarları renklendiren resimler, çizgi roman dükkanı, sokak aralarına gizlenmiş tarihi binalar ve tabii ki Don Kişot Kültür Evi herkese görmesini tavsiye ettiğim yerler.  Bu semtte yaşanır bugün onu anladım.

Fotoğraf ve Video Listesi:

1- Tam Gezi Parkı sürecine denk gelen duvar boyama festivalindeki süreçten etkilenmiş işlerden biri.
2- Bir başka boyanmış duvar: Penguenler
3- Demir yoluna paralel uzanan Ayrılık Çeşme Sokağı, rengarenk evleriyle dikkat çekiyor.
4- Don Kişot Kültür Evi
5- Evin duvarında yazılı 'hatırlatmalar'
6- İşgal Evi Nedir? konulu video.

Önerilen Sayfalar:

- Gezi Parkı işgali zamanları: Taksim Gezi Parkı Gezisi
- Avrupa'dan alternatif yaşam örneği: Danimarka'da, Kopenhag'ın göbeğindeki komün: Christiania
- Hamburg'da bir işgal evi - Rota Flora: Christmas Zamanı Hamburg'da 2 gün


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder