Almanya'nın küçük şehirlerinden biri olan Heildelberg'e bir boşumuzda günübirlik ziyaret şansı elimize geçince kaçırmadık. 150.000'lik nüfusunun 30.000'ini üniversite öğrencilerinin oluşturduğu bu romantik şehri her sene yüzbinlerce turistin ziyaret etmesine şaşırmadım açıkçası; yüz yıllar öncesinin havasını çok güzel korumuş bir şehir var karşımda. 1386'da kurulan Heildelberg Üniversitesi Almanya'nın en eski üniversitesi. Zaten şehri bu üniversite domine ediyor.
Gezilecek Yerler:
Çok da büyük bir şehir olmayan Heildelberg'te ziyaret edilecek yerler hep yürüme mesafesinde. Öncelikle Heildelberg Kalesi'ne çıkıyoruz 7 €'luk tren artı kale giriş biletiyle. İnişte yürüye yürüye indik kaleden çok da uzun değil yolu. Kale zaman içindeki bombalamalar, saldırılar, düşen yıldırımlar ve zamanın yıpratıcılığına rağmen gayet iyi durumda. Kalenin içinde meraklısı için ücretsiz Eczacılık Müzesi de yer alıyor. Ayrıca dünyanın en büyük ahşap şarap fıçısı da kalenin içinde görülebilir. Kalenin manzarası da çok güzel. Şehrin o tarihi dokusu buradan çok güzel izlenebilir.
Kaleden aşağıya küçük Kornmark Meydanına iniyor yol; ordan iki adım yürüdüğünüzde de şehrin büyük meydanı Marktplatz'a çıkıyorsunuz. Tarihi şehir işte burada batıya doğru trafiğe kapalı şekilde uzanan Hauptsrtasse Caddesi ve caddenin sağlı sollu etrafındaki sokaklardan oluşuyor. Marktplatz'da şehrin en ünlü katedrali Heiliggeistkirche yer alıyor.
Cadde boyunca yürürken solunuzda kalacak Augustinergasse'yi sakın pas geçmeyin. Bu sokakta Heildelberg'in bence en ilginç yerlerinden biri olan Öğrenci Hapishanesi "Karzer Student Prison" bulunuyor. Demiştim ya Heildelberg demek üniversitenin çok baskın olduğu bir şehir demek. İşte 1700'lerden 1914'teki Birinci Dünya Savaşı'na kadar bu bina öğrenciler için özel hapishane olarak kullanılmış. Öğrenciler dışarıda bir suç işlediklerinde (ağır olmayan suçlardan bahsediyorum mesela sokaklarda gürültü yapmak, polis memuruna hakaret, aşırı alkol alıp olay çıkarmak vs.) cezaları üniversiteye bağlı bu binada veriliyormuş. Öğrenciler cezalarını çekerken üniversiteye içeriden bağlı kapıdan geçip derslerine devam edebiliyorlarmış lakin sonrasında yeniden bu binaya gelmek şartıyla. Bir günden dört haftaya kadar verilen cezalara çarptırılmak biraz da öğrenciliğin şanından olmuş ilerleyen yıllarda; Heildelberg Üniversitesine gelip de bu binada hapis yapmadan mezun olana iyi gözle bakılmazmış. İşte şimdilerde müzeye dönüştürülmüş bu ilginç yapıyı ziyaret edip hikayesini okumak, duvarları resimlerle doldurulmuş odalarındaki ortamı görmek çok ilginçti.
Barlar, kafeler, envai çeşit dükkanlar arasında yürüyüp caddeyi bitirdikten sonra nehir kenarına inebilirsiniz. Neckar Nehri kıyısına kurulmuş Heidelberg'de yapılabilecek en keyifli aktivitelerden biri nehrin iki tarafında yürüyüş yapmak. Özellikle karşı taraf daha güzel bir yürüyüş yoluna sahip.
Doğuya tekrar geldiyseniz tarihi köprüyü görmüş olmalısınız. Alte Brücke (The Karl Theodor Köprüsü) şehrin ilk taş köprüsü ve 1788'de inşa edilmiş. Köprünün hemen girişinde yer alan elinde ayna tutan maymun heykelindeki aynaya dokunmak zenginlik getirir diyorlar, benden söylemesi. Maymunun parmaklarına dokunursanız Heildelberg'e bir daha geliyormuşsunuz, hemen yandaki farelere dokunursanız da çok çocuğunuz olurmuş. Biz neresine dokunduk acaba heykelin?
Köprüden karşıya geçerseniz biraz dik bir şekilde tırmanan Filozof Yolunu bulacaksınız. Biz yukarıdaki düz yola kadar çıktık. Bu tırmanış boyunca mola verip karşıdaki güzel manzarayı izleyebileceğiniz dinlenme-seyir terasları yapmışlar. Almanlar malum en çok düşünürleriyle meşhur bir toplum; zamanında büyük filozoflar Heildelberg'e gelip bu yol boyunca tepelere doğru yürüyüşe çıkarlarmış.
Akşam olurken ayrılıyoruz Heidelberg'den. Bakalım maymunun neresine dokunmuşuz?
Fotoğraf Listesi:
1- Öğrenci Hapisanesindeki odalardan biri
2- Heidelberg Kalesi
3- Dünyanın en büyük ahşap şarap fıçısı
4- Kaleden şehir manzarası
5- Bu da öbür yakadan, filozof yolundaki seyir teraslarının birinden Heidelberg
Önerilen Sayfalar:
* Christmas Zamanı Hamburg'da 2 gün
* Ünlü Pastafaryan Bruder Spaghettus'la Gün
* Baden Baden ve Strasbourg
* Lüksemburg
* Brüksel ve Art Nouveau
* Bruges ve Antwerp'te Bir Haftasonu
* Amsterdam
* Huzur Dolu Şehir Utrecht
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder