26 Mart 2012 Pazartesi

Runtalya 2012

4 Mart 2012'de koşulan Runtalya için kaydımı aylar öncesinden yaptırmıştım. İstanbul'daki Avrasya'da 8 km. koştuktan hemen sonra kaydoldum 10 km. yarışına. Böylece maraton koşma isteğimi hayata geçirmek adına bir adım daha atıyordum. 20 TL kayıt ücretini yatırdıktan aylar sonra www.runtalya.com.tr adresindeki katılımcılar listesinde ismimi gördüm. 1000 kişiden fazlaydı katılımcı sayısı.

Bu sene soğuk geçen kış benim doğru düzgün hazırlanmama da engel oldu. Sahilde çok az koşabildim, bulduğum koşu bantlarınıysa hiç affetmedim. Tatillerde ya da iş için gittiğim otellerde mutlaka koştum. En son Şarm el Şeyh'te bir haftada üç kez koşup döndüm tatilimden. Neyse, sanırım hazırdım yarışa, olabildiğince...

Avrasya'da olduğu gibi bir gün önce gidip çip ve göğüs numaramı almam gerekiyordu. Ben de cumartesi gününden gittim Antalya'ya. Terracity AVM'deki kayıt masasından göğüs numarası, çanta, tişört, yağmurluk ve çipimi aldım. Makarna partisi'nde makarna da ikram ediyorlardı. Katılım çok yoğun olduğu için son gün yeni kayıtları kabul etmemişler.

Yarış sabahı ayağımda çipi takılmış Gelkayana koşu ayakkabılarım, önüne numarası tutturulmuş tişörtüm ve şortumla Cam Piramide gittim. Hava çok soğuktu. Kaldığım ev yakın olduğu için bi şeyler almak sonra da onları geri taşımaktansa soğuğa katlanmayı tercih ettim lakin isteyenler çantalarını başlangıç noktasındaki Cam Piramit'e bırakıyorlardı.

Bir gün önce eğlence amaçlı koşulan yüksek topuklu ayakkabı yarışı dışındaki tüm yarışlar bu sabah yapılıyordu. Önce engelliler başladı sonra da 10 km. yarı maraton ve maraton koşanlar hep beraber. Kırmızı çizgiyi geçtiğiniz an süreniz başladığı için yarış bekleyenlerin uzun sırasında önde ya da arkada olmanız çok problem yaratmıyordu.

Yarış 9 itibariyle güneşli bir havada cam piramid önünden Dedeman'a doğuya doğru başladı. Yarış güzergahı koşulan mesafenin yarısından dönülerek başlangıç noktasında bitecek şekilde tasarlanmıştı. 10 km yarışçısı olarak 5 km sonunda geri döndüm. Gerçi ben 3 km hizalarını daha yeni geçmiştim ki yanımdan fişşek gibi bi atlet geriye doğru koşuyor benden iki kat belki daha süratli şekilde finişe gidiyordu. Ben 10 km. yi sağ salim koşayım da derece kaygım yoktu nasıl olsa. Ama etrafta birileri koşarken normal zamanlardan daha hızlı koştuğum da aşikardı. Avrasya'da olduğu gibi yarış öncesi ve süresince gerek fotoğraflar gerek yorumlarla yarışı Facebook'tan yayınlamak yine çok eğlenceliydi. Geri dönüşte 6 km 8 km 9 km levhalarını aştıkça hedefe ulaşacağıma olan inancım artıyordu.

Sonunda 1 saat 7 dakikada hedefe ulaştığımda özellikle bileklerim sağlam sızlıyordu. Yarışı bitirenlere verilen madalyamı aldım hemen. 8 km. nin ardından 10 km. yarışını da bitirmiştim. Biraz esneme hareketlerini muteakib geri döndüm. Acaba hayatım boyunca bir maraton bitirecek duruma gelebilir miydim? En az 4 saat muhtemelen 5 saat ve üzerinde sürecek bir yarışa katılacak performansa ulaşabilir miydim? Herhalde bi yarı maraton koştuktan sonra karar verebileceğim şeylerdi bunlar. Sonbahar'da Avrasya'da ne yapabileceğimi bir görüp sonrasında durumu değerlendirmeye karar verip döndüm geriye. Güzel bi yarış da sonlandı böylece. (Merak edenlere 1000 kişi içinde 500. olmuşum.)

Önerilen Sayfalar:

Antalya'dan Demre, Simena, Kekova Avrasya Maratonu 
Olympos gezi yazısı

Fotoğraf Listesi:

1- Başlangıç Noktasında koşuya hazır ve nazır ben
2- Kale surları önünde bekleyen Romalılar ve engelli yarışçılar
3- 10 km koşusu dönüşü
4- Ve Finiş Çizgisi
5- Madalyam

dinceryazici79@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder