Trenle yolculuk yapmayı seven biri olarak yataklı trenlere ayrı bir ilgi duyuyorum. Genellikle geceleri tercih ettiğim bu trenler hareket eden oteller olarak hem deği
şik bir tecrübe yaşatıyor hem de yolculuğu sıkıcı olmaktan çıkarıyor. Şimdi müsaadenizle son iki yılda yaptığım 3 ayrı tren yolculuğundan yola çıkıp Avrupa'da, Türkiye'de ve Ortadoğu'da yataklı trenlerle yolculuk yapmanın nasıl bir şey olduğunu anlatmaya çalışayım.
2009 Martı. Madrid'den Lizbon'a geçecek trenimiz akşam 22:25'te kalkıyor. Yolda saatlerimizi 1 saat geri aldığımız için 7:45'te varıyoruz Lizbon'a. Tren gayet lüks. Kapıda bizi karşılayan hostes biletlerimizi alıyor ve sınır geçişi sırasında dahi rahatsız edilmememizi sağlıyor. Kapımızı çalan, arayan, soran olmaması gayet iyi. Anlatacağım üç tren yolculuğundan en iyisi buydu. Fiyatı en yüksek olanı da; kaldığımız otellerden daha fazla bir para, 2 kişi için 500 tl ödedik bu yolculuk için. Altlı üstlü tek kişilik yataklara rağmen kompartman diğerlerinden biraz daha büyük olduğu için daha rahattı. Sabaha karşı yemekli vagondaki kahvaltıya saatlerimizi ayarlamayı unuttuğumuz için yanlış bir saatte geçmişiz ama yine de suratsız garsonumuz bize kahvaltımızı sundu. Kahvaltı çok da güzel değildi. Tren yolu aşırı bir sarsıntı yaşatmadı ayrıca, bu sayede sabaha kadar uyumak konusunda sıkıntı yaşamadık.
2010 Eylül. Ankara Ekspresi'yle Haydarpaşa Tren Gar'ından Ankara'ya gidiyoruz.
2010 Kasım. Yine bir gece yolculuğu, bu sefer Halep'ten Şam'a gidiyoruz. 12:10'da kalkacak trenimiz için bilet fiyatı iki kişi için 20
Son olarak ekleyeyim, bütün bu gezilerde yanınızda karşı cinsten bir arkadaşınızın olması da hiç bir şekilde sorun olmuyor. Kimseye evlilik cüzdanı göstermek zorunda değilsiniz yani.
Önerilen Sayfalar:
- Malaga - Lizbon
- Ankara - Anıtkabir
- Halep
- Keza "Cape Town - Johannesburg Tren Yolculuğu" da ilginizi çekebilir.
dinceryazici79@gmail.com